BİLGİN ÖZKAYNAK İLK DEFA KONUŞTU 'PARMAK İZLERİ NEDEN ALINMIYOR'

GÜNCEL

BİLGİN ÖZKAYNAK İLK DEFA KONUŞTU 'PARMAK İZLERİ NEDEN ALINMIYOR'

Sapanca’daki yazlığında muhtelif flaş bellekler ve hard diskler ile beraber askeri gizli belgeler bulunduğu iddia edilen tutuklu işadamı Bilgin Özkaynak ilk defa konuştu.

Yurt Gazetesinin haberine göre davanın temel dayanağı işadamı Bilgin Özkaynak'ta bulunduğu iddia edilen "Pandora" adlı dijital dokümandı. Pandora'da adı geçen muvazzaf subaylar ve eskort kızlar tutuklandı. Birbirini hiç tanımadığı ve telefon konuşmasının dahi olmadığı ortaya çıkan yüzerlerce insan suçlamalar karşısında şaşkınlıklarını ifade etti. Kamuoyu da iddianame bile çıkmadan basına yansıyan sızdırma haberlerle davanın önce "askeri casusluk" olduğunu daha sonra savcılığın açıklamasıyla da sadece "Fuhuş, Şantaj ve gizli belge temin etme" iddialarının yer aldığını öğrendi. YURT, tüm bu kafa karışıklıklarını "örgütün lideri" olduğuiddiasıyla yargılanan işadamı Bilgin Özkaynak'a sordu. İşte Özkaynak'ın davaya ilişkin YURT'un sorularına verdiği yanıtlar:

Polisin operasyon yaptığı gün neler yaşadınız?

BİLGİN ÖZKAYNAK: 9 Mayıs 2012 günü saat 20:30 sıralarında İstanbul Küçükyalı'daki evime kalabalık bir polis grubu gelerek İzmir'de yürütülen "Fuhuş, Şantaj soruşturması" sebebi ile ifademin alınacağını ve evimin aranacağını söylediler. Ben de avukatımın aranmasını ve çağrılmasını istedim. Avukatım geldikten sonra arama yapıldı. Saat 24:00'da tutanak imzalandı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürdüler. Nezarete girdik. Ertesi sabah uçakla İzmir Emniyeti KOM Şubeye geldik. Avukatlarım öğleye doğru beni ziyarete geldiler. Tüm evlerimin, işyerlerimin ve Sapanca'daki yazlığımın da arandığını söylediler. İstanbul'daki evimdeki arama haricinde hiçbir yerde avukatlarımız hazır bulunmadı. Emniyetteki ifadelerimde bana telefon tapeleri soruldu. Hepsinin işimizle ilgili olduğunu ayrıntılarıyla anlattım. Savcılığa ifadeye çıktığımda Sapanca'daki yazlığımda muhtelif flaş bellekler ve hard diskler ile beraber askeri gizli belgeler bulunduğu söylendi. Aramaların kanuna uygun olarak yapılmadığını ve flaş bellek ve hard disklerin bana ait olmadığını ifade ettim. Mahkemede hiç tanımadığım, şimdiye kadar hiç birlikte olmadığım, telefon konuşmalarımın olmadığı insanlarla örgüt kurduğumuz ve askeri gizli belge bulundurduğumuz iddiası ile tutuklanarak İzmir 1 No'lu F Tipi Cezaevine gönderildik. Sadece şirketlerimin Muhasebe ve Mali İşler Müdürlüğü'nü yapan Mehmet Aksu, Marmaris'teki marinada müdürlük görevini yapan ve işten ayrılan Coşkun Başbuğ, marinada güvenlik görevi yapan Naci Yıldız'ı tanıyordum. Şirketlerimin Muhasebe ve Mali işler Müdürü Mehmet Aksu ve marinada 1 Sene müdürlük yapıp ayrılan Coşkun Başbuğ tutuklanıp cezaevine kondu. Naci Yıldız serbest kaldı. Bu tarihten yani 14 Mayıs 2012'den sonra gazetelerde aslı astarı olmayan çirkin karalama kampanyaları ile karşı karşıya kaldık. Onurumuz incindi.

Siz "örgüt lider" iddiasıyla yargılanıyorsunuz. Diğer tutuklularla ilişkiniz olduğu ortaya konmadı mı?

ÖZKAYNAK: Başta Narin Korkmaz olmak üzere diğer şüphelilerle hiçbir bağlantıma, telefon konuşmama ya da teknik ve fiziki takibe rastlanmamıştır. Diğer şüpheliler gerek emniyette gerekse savcılık ve mahkemede beni tanımadıklarını söylerken, bu şüpheliler arasında tanıdıklarını varsa açıklamış ve ayrıca onlarla telefon görüşmelerinin olduğunu da söylemişlerdir. 10 aydır tutukluyuz. Her ay tutukluluk gerekçesi kuvvetli suç şüphesi ile başlayan aynı kalıp metin ile devam eden gerekçeden ibarettir. Avukatlarımız defalarca bilgisayar ve hard disk, flaş belleklerin bir kopyasını istemelerine rağmen hala alınamamıştır.

"EMRE TANER 'DELİ SAÇMASI" DEDİ

İddianamede tespit ettiğiniz maddi hatalar nelerdir?

ÖZKAYNAK: İnsanların aklı ile dalga geçmektir. Nasıl bir örgüt ki iletilecekleri unutmamak için verileri yazdığı yere bu notu düşüyor. Hani çok profesyonel çok gizli örgüttü. Verileri yazılan kişilerin herkesin T.C. Kimlik numaraları, telefonları yazılıyor. Ama birbirleriyle telefon görüşmeleri yok. Narin'in babasının evinde arama yapılıyor görme engelli babasına imza attırılıyor. Onur Süer'in bekar evine daha önce girilip buzdolabının arkasından 2 adet hard disk çıkıyor, Safiye'nin evinde kendisi bulunmadığı sırada yapılan aramada hard disk çıktığı, Gökhan Korkmaz astsubay olarak veri tabanına kayıt edilmiş. Ancak kendisi Subay Üsteğmendir.

1999'DA OLUŞAN DOSYA...

Veri 2 tabanındaki kaydın değiştirme tarihi 18 Mayıs 2012 olarak görülmektedir. Pandora veri tabanının bulunduğu Hard disk 9 Mayıs 2012 tarihinde el konuldu. Emre Aslan'ın hazırladığı "çeklist" dosyalarının oluşturma tarihi 1999'dan önce olup o sırada Emre Aslan lise öğrencisi olduğu gerçekten düşündürücü. Dosyaların bir çoğunun oluşturma tarihinin 31 Mart 2012 Cumartesi günü tatil günüdür. Banu Yurdusev ifadesi alındığında kanser tedavisi gördüğünü söyleyerek tahliyesini istemiştir.

BELGELERİ KİM DÜZENLEDİ?

Mahkeme serbest bırakmış ancak savcı itiraz ederek tekrar tutuklanmasını istemiş ve tutuklanmıştır. MİT Müsteşarı Emre Taner'le ilgili istihbarat yapılmış. Hürriyet Gazetesi 13 Şubat 2013 tarihli haberinde Emre Taner'in "Bu yazılanlar deli saçmasıdır" dediği öğrenilmiştir. T-37 uçaklarla ilgili tüm bilgiler gizli belge değildir. İnternetten her zaman indirilip okunabilir. Sanıklar hem mağdur hem sanık durumundadır. Koordinatör Narin ve Safiye'ye bağlı bilgi belge getiriyorlar, ancak kimse kendilerini tehdit ettiğini kabul etmiyor. Kimin tarafından ne amaçla düzenlendiği belirsiz belgelerde sadece isim olması sebebi ile 90 kişi 10 aydır ceza yatmaktadır. Haksız ve yanlış olan bu uygulama, tüm bu tutukluların onurlarını ayaklar altına almıştır. İnanıyoruz ki adalet er geç tecelli edecektir.

'AKIL VE MANTIKLA İZAH EDİLEMEZ'

İddianame elinize ulaştıktan sonra yer alan iddialarla ilgili neler düşündünüz?

ÖZKAYNAK: Gazeteler 14 Mayıs 2012'den itibaren çarşaf çarşaf "Pandora'dan şunlar çıktı" deyip ölçüsüzce haber yaptı. Hani dosyada gizlilik vardı. Bizler ve avukatlarımız içeriğini bilmezken maalesef 10 aydır yalan yanlış bütün haberleri gazetelerden öğrenmiş bulunuyoruz. İddianame 7 Şubat 2013 günü avukatlara ve bizlere tebliğ edildi. Şimdi 10 aydır bizleri karalayanlara cevap olacak şekilde bir kaç konunun açıklamasını yapmak istiyorum.

OPERASYONUN ADI DEĞİŞTİ

İzmir'de Fuhuş operasyonu ile başlayan bir süreç askeri casusluğa dönüşüyor. Üniversiteli kızları fuhuşa zorlayan sözde örgüt iddianameden ayrılarak başka mahkemeye yollanıyor. Geriye Narin ve Safiye kalıyor. Narin'in Ertunç diye sevgilisi var. Ertunç Askeri Okuldan atılmasına sebep olan Ekrem Albay hakkında intikam almak planı yapmaları kocaman 400 kişilik Askeri casusluk kumaşı olarak giydiriliyor. Ertunç'un ifadesi alınarak serbest kalıyor. Narin tutuklanıyor. Safiye Foça'da Babası Kaymakam olduğu için kalıyorlar. Onur Foça'da görevli olduğundan tanışıyorlar, duygusallık ve cinsellik başlıyor.

AKIL ALMIYOR...

Askerler de soruşturmaya giriyor. Onur Marmaris'e tayin oluyor. Marmaris'te kim var, Marina işletmecisi Bilgin Özkaynak ve Coşkun Başbuğ soruşturma kapsamına giriyor. Narin'in "By Casus" diye bir ajandası varmış, bu ajanda kişisel verileri içeriyor, son sayfasının son satırına Bilgin Özkaynak "Reis Sapanca Marmaris her şey iletilecek" yazması suretiyle "Bilgin Özkaynak- Narin" bağlantısı kuruluyor. Akıl ve mantık ile izah edilebilir bir durum değil.

BELGELER KASADAN ÇIKMADI

İstanbul'daki eviniz dışında yapılan aramalarda avukatınız yoktu. Özellikle dijital verilerin bulunduğu iddia edilen Sapanca'daki evinizde yapılan aramalarda neler yaşandı?

ÖZKAYNAK: İstanbul'daki evimde avukatım nezdinde yapılan aramada suç unsuruna rastlanmamıştır. Tutanağı saat 24:00 sırasında imzaladığımızda beni İstanbul Emniyetindeki nezarete koyduktan sonra Sapanca'daki yazlık evime gitmişler. Halbuki avukatım yanımdayken "Sapanca'ya gidelim orayı da arayacağız" diyebilirlerdi. Ama maalesef bu işlem yapılmamıştır. Sapanca'daki aramaya Bekçi ve Muhtar nezaret etmiş ancak alan büyük olduğundan her odaya ve her yere birlikte aramaya eşlik etmemişlerdir. Okuma odasında 2 Flaş Bellek, 2 Hard disk niye kitapların bulunduğu kütüphaneden çıkmış. Herkesi suçlayan Pandora adlı dijital veriler bu flaş bellek ve Hard diskin içinde kayıtlı bulunmuş. Evin alt katında bulunan çelik kasa kaynakçı tarafından açtırılmış ancak suç unsuruna rastlanılmamıştır. Yani çok gizli örgüt, böylesi belge ve dijital materyalleri kasaya saklamayı bile düşünememiştir. Saat 03:00 gibi 18 yaşından küçük oğlum ve şoförümüz çağrılarak tutanak imzalatılmıştır. 10 aydır parmak izlerinin alınması talep edildiği halde sürekli mahkemece taleplerimiz reddedilmiştir. Ayrıca arama esnasında polis kamerası çoğu yerde arıza yapmış.