4 MİLLİ GÜREŞÇİMİZ VAR ANCAK TESİSİMİZ YOK

SPOR

4 MİLLİ GÜREŞÇİMİZ VAR ANCAK TESİSİMİZ YOK

Güreş Milli Takımı’nda bulunan 9 sporcudan 4’ü Sapancalı. Ancak ilçede yeterli tesis bulunmaması sebebiyle çocuklarımız spor hayatlarını başka kulüpler altında sürdürüyor.

04 – 09 Ağustos 2015 tarihleri arasında Sırbistan'ın Subotica kentinde yapılacak Yıldızlar Avrupa Şampiyonası'nda Sapancalı Abdulsamet Başar ve Bedirhan Tan ülkemizi temsil edecek. 2 güreşçimizde Sapancalı ancak Hendek adına güreşecek.

ZİYARET

1996 İran Dünya Gençlik Yarışması birincisi ve 2000 Fransa Dünya Güreş Şampiyonası İkincisi olan Yıldızlar Milli Takım Antrenörü Sapancalı Zafer Başar, başarının sırrını ve yapılması gerekenleri Sapanca Gazetesi'ne anlattı.

BÜYÜK BAŞARILAR

Başar, sakatlığı sonrası güreşe bir süre ara verdi. 2011 yılında zamanın Hendek Belediye Başkanı Ali İnci ve Sefer Sarı'nın girişimleri ile Hendek'te kurulan güreş takımına antrenör oldu. Sakarya'daki yetenekli sporcuları Hendek'te kurulacak tesis çatısı altına toplamayı amaçlayan proje böylece başlamış oldu. Hendek Güreş İhtisas Kulübü'nün açılmasının ardından bir yıl gibi kısa bir süre sonra Ensar Karabacak Yıldızlar Avrupa Şampiyonu ve dünya üçüncüsü oldu. 2 sene sonra ise 40 yıl aradan sonra ilk kez büyükler milli takımına Sakarya'dan Hendek Güreş İhtisas Kulübü sporcusu Yunus Özel katıldı. Özel, hem büyükler Avrupa üçüncüsü hem de dünya ikincisi oldu.

SAPANCA MİLLİ TAKIM KAMPLARI İÇİN ÇOK UYGUN

Tesisleşmenin önemine dikkat çeken Başar,  "50 sporcu ve 6 antrenörle Milli Takım kamplarımızı Kemerde, İzmir'de ve en son Hendek'te yaptık. Düşünün bir ilçede Milli Takım kampları yapılıyor. Bu o ilçe için hem reklam hem de maddi kazanç sağlıyor. Milli Takım Antrenörlerimizle Sapanca'ya yemeğe geldik. Dedikleri tek şey, 'Zafer hoca. Oksijen var. Doğa var. Göl var. Ulaşım kolay. Sapanca'da böyle bir tesis olsa Milli Takımlar buradan çıkmaz. Hem Sapanca'nın reklamı hem de kazancı olur.' Burada bir tesis yapılması demek tüm branşların buraya toplanması anlamına geliyor. İnsan ister istemez bu tesislerin ilçemizde neden yapılmadığı sorusu aklına geliyor." dedi.

KÜÇÜK BÜTÇELERLE BÜYÜK İŞLER

Güreş sporunda diğer spor dallarına göre daha ufak bütçelerle daha büyük işler gerçekleştirilebileceğini kaydeden Başar, "İlçemizde yetişen sporcularımız başka bölgelere kaçıyor. Eskiden İstanbul'a kaçarlardı şimdi ise Hendek'te böyle bir imkan olduğu için oraya geliyorlar. Sapanca bu için kaynağı gibi. Belediye ve Kaymakamlığın girişimleri ile bir altyapı oluşturuldu. Bu alt yapıdan 1 yıl içerisinde Türkiye 2'ncisi ve 3'ncüsü çıktı. Ancak bu yeterli değil. Çünkü belli bir yerden sonra bu sporcular burada devam edemeyecek. Tesis yok. Düşünün bir sene içinde Türkiye'de kısıtlı imkanlarla 2 tane Sapancalı genç dereceye giriyor. Birde tesislerin yeterli olduğunu düşün. Uzun vadede Sapanca sporcu lokomotifi olabilir. Olimpiyat oyunlarına çok sayıda sporcu vermek hiç de uzak değil. Yeterli o olanaklar Sapancalı gençlerimize tanınsın. İnşallah yerel yöneticilerimiz çok daha büyük projelere imza atarlar. Bunu gözünüzde büyütmeyin buradan yıllık 25-30 bin lira bütçe ile çok büyük şampiyonlar çıkarılabilir." diye konuştu.

MİLLİ TAKIMDAKİ 9 SPORCUDAN 4'Ü SAPANCALI

Milli Takım'da Sakarya'dan bulunan 9 sporcunun 4'ünün Sapancalı olduğuna dikkat çeken Başar, şöyle konuştu:

"Hendek'te şuan 2 kategori halinde 200 sporcumuz var. Bunlardan 9'u Milli Takımda. Milli Takımda olan sporcularımızdan 4'ü ise Sapancalı. Düşünün bu çocuklar dünyada Türkiye'yi temsil ediyorlar. Sapanca farklı bir yer. Daha 3 sene önce Yunus Emre Başar Avrupa Şampiyonu oldu. Metehan Başar Avrupa üçüncüsü oldu.  Abdulsamet Başar ve Bedirhan Tan, 4 Ağustos'ta Sirbistan'nın Subotica şehrinde yapılacak Avrupa Şampiyonası'nda ülkemizi temsil edecek. Bu çocuklarımız Sapancalı. Yerel yöneticilerimiz bu çocuklarımıza daha fazla değer vermeli."

MİLLİ TAKIM KAMPLARI  SAPANCA'DA

Sapanca'da gerekli koşulları sağlayan bir spor kompleksi olması durumunda yapılabilecekler hakkında bilgiler veren Başar, "Ben kendi adıma söz veriyorum en az 4 Milli Takım kampını burada yapabiliriz.  Diğer bir Sapancalı Milli Takım Antrenörümüz Yunus Emre Çömlekçi oda en az 3-4 tane kamp getirir. Sadece güreş branşında 7-8 tane Sapanca'ya kamp getirilebilir. Sapanca hem reklam anlamında hem de maddi anlamda kazanır. Yeter ki tesis olsun." dedi.

ÜLKEMİZİ SAPANCALILAR TEMSİL EDECEK

Sapancalı sporculara büyük kulüplerden çok sayıda teklif geldiğini ifade eden Başar, "Ankara ve İstanbul'daki kulüplere göre çok daha düşük bütçelerle aynı başarıyı sağladık. Son olarak 2 sporcumuzu Milli Takıma gönderdik ve bu sporcularımız Avrupa Şampiyonası'nda ülkemizi temsil edecek. Düşünün bu çocukların ikisi de Sapancalı. Gerek Abdulsamet gerekse Bedirhan'a büyük kulüplerden teklif yağıyor. Ama biz sporcularımızı bırakmıyoruz. Tesisler Hendek'te ve bu çocuklarımız orada yetişti. Başarı kolay gelmiyor. Bu iki sporcumuzda 3 seneden fazla bir süredir Hendek'teler. Sabah kalkıp antrenman yapıp okula gidiyorlar. Okul çıkışı tekrar antrenman yapıyorlar. Sırf kendilerini başarıya endekslemek için sürekli çalışıyorlar. Anne babasını kısıtlı sürelerde görebiliyorlar. Oysaki burada böyle bir tesis olsa ne güzel ailelerinden de uzak kalmayacaklar. Antrenmanlarına evden gidip gelecekler." şeklinde konuştu.

SPOR OKULA ENGEL DEĞİL

Spor yapmanın eğitime engel olmadığının altını çizen Başar,  "Bazı velilerimizin bu konuda çekinceleri olabiliyor. Biz çocuğun dışarıda oyun oynayacağı zamanını sporla değerlendiriyoruz. Profesyonel hocalar eşliğinde sporunu yapıyor. Ayrıca devlet başarılı sporculara büyük ayrıcalıklar tanıyor. Milli bir sporcu üniversitede Beden Eğitimi Bölümü'ne neredeyse ilk sırada giriyor. Geri ödemesiz burs alabiliyor. Yada dünyada veya Avrupa da bir derece yapmışsanız üniversiteyi bitirince KPSS sınavından muaf tutuyor. İsterseniz öğretmen olabiliyorsunuz. Velililerimizin bu konuda bilinçlendirilmesi gerekiyor." dedi.

KURS SAATLERİ KISITLANIYOR

Bazen Halk Eğitim Müdürlerinin kurs saatleri konusunda hatalı davranışlar sergilediklerini kaydeden Başar, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Eğer antrenörün her hangi bir yerden sigortası yoksa Devlet öğrenci sayısına göre 40 saate kadar kurs açabilir diyor. Ancak bazı Halk Eğitim Müdürlerimiz ısrarla kursları 20 saat açıyor. Açılan bir kursta antrenör 3-4 saatini bu işe veriyor. Başka bir iş yapma imkanı kalmıyor. Antrenörün kendini geçindirmesi için belli bir miktar paraya ihtiyacı var. Hatta çoğu arkadaşımız cebinden sporcuların isteklerini karşılıyor. Siz kursu 20 saat açarsanız bu antrenör işi bırakma noktasına geliyor. Devlet talep gelmesi durumunda kursun açılmasını zorunlu kılmış ama dediğim gibi bazı Halk Eğitim Merkezi Müdürlerimiz bu konuda yanlışlara imza atıyor."