SAPANCA GÖLÜ ÇEVRESİ ARAPLARA PAZARLANIYOR

GÜNCEL

SAPANCA GÖLÜ ÇEVRESİ ARAPLARA PAZARLANIYOR

Köylülerden ucuz fiyata kapatılan arazilere lüks villalar inşa edilerek Suudi Arabistan, Katar, Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri gibi Arap zenginlerine satılıyor.

Akdeniz, Ege sahilleri Batılı ülkelerin zenginlerine pazarlarlanırken çevresi orman olan göllerin sahilleri ise Arap ülkelerinin zenginlerine satılıyor. Sakarya'daki Sapanca Gölü çevresindeki köylülerden ucuz fiyata kapatılan arazilerde villalardan oluşan siteler inşa ediliyor. Bu villalar sadece Katar, Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri gibi Arap ülkelerinin zenginlerine satılıyor.  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın verilerine göre Araplar, Sapanca'dan son dönemde 123 bin metrekare taşınmaz aldı. Bu rakam her geçen gün artıyor.

Sapanca'da Arapların sayıları da her geçen gün artıyor. Mevsimlik gelenlerin yanı sıra yaklaşık bin 200 Arap ilçede neredeyse daimi ikamet ediyor. 21 bin nüfuslu ilçenin nüfusu yazın 100 bini geçiyor. Arapların yoğun ilgisi sebebiyle iş yeri, restoran ve yön levhaları Arapça yazılmaya başladı. 

Belediye yardımcı

Emekli Tapu Kadastro Genel müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, Sapanca Gölü'nün paha biçilmez güzellikteki kıyı şeridinin Körfez ülkelerinini petro-dolar milyarderlerine peşkeş çekildiğini belirterek, "Ülkede ne kadar orman alanı varsa talan edilerek yabancı şirketlerin müteahhitliğine sunulmuş durumda. Deniz kıyıları, sahil bölgeleri yerli yabancı yağmaya tutsak edildi. Arap ülkelerinin zenginleri ise medeniyetten uzak orman alanlarında şeriata uygun kendi anlayışlarını yaşayabilmek için, gözlerden uzak alanları tercih ederek, tatil olanağı sağlamak amacıyla Sapanca'nın göl manzaralı Karatepe ormanlık alanını seçmiş bulunuyorlar.

Sakarya (Adapazarı) Belediyesi her türlü imar olanağını sağlayarak yazlık villa yapmalarına ya da Körfez ülkelerinde iş yapan yabancı şirketlere bu alanları satış yoluyla tahsis ederek, villa yapmaları yolunu açmış bulunuyor" dedi. Özkaya, altyapısının mütekabiliyetin kaldırılması ve torba yasalarla hazırlandığına dikkat çekerek, "Ormanların yağmalanması için 'Torba Yasalar'gece yarısı mesailerinde, başka yasaların arasına sokuşturularak çıkartıldı. Köylerin arazileri ucuz fiatla kapatılarak sürüyor. Kırkpınar, Mahmudiye gibi orman köyleri firmaların tercihleri arasında. Ülke toprakları çok uluslu şirketlerin; tüzel ve özel kişilerin 'hisse tapulu'mülkü haline gelmiş durumda. Bunun adı da 'paralı Sevr'den başka bir şey değildir" dedi. 

Dereler satılacak

TBMM'ye sunulmak üzere hazır hale getirilen Su Kanunu Tasarısı Taslağı ile akarsuların 49 yıllığına özel şirketlere kiralanabileceğini kaydederek, Özkaya, "İşin derelerin satışına kadar getirildi. Yeni düzenlemelerle HES'lerden sonra şimdi de akarsular, nehirler ve derelerin sularının özelleştirilmesine geldi dayandı. Halkın tarım yapmak için yüz yıllardır kullandığı sularına el sürmesi yasaklanmış olacak. Bu yasa ile artık özel ellere teslim edilen doğanın halka armağan ettiği ve tarım yapmak, içmek için kullandığı akar suları, nehirleri ve dereleri yandaş sermayenin eline geçecek ve yeni bir sermaye koymadan, emek sarf etmeden, ülkenin kılcal damarları da birilerinin zenginleşmesinin, rant elde etmesinin kaynağı haline dönüştürülmüş olacak. Yani iktidar ülkenini iyiden iyiye derisini yüzüyor" dedi.

Terk edilen tarım

Ormanların yağmalandığı söyleyen Özkaya, sözlerini şöyle tamamladı: "Kıyılar halka kapanalı on yıllar oldu, göller kurutuldu. Barajlar susuzluktan, bakımsızlıktan  işlevsiz kaldı. Köylü hayvanlarını dahi ücretle sulayabilecek. Tarımı ise tamamen terk edecek. Yapılmak istenen de bu; zaten büyük şirketlere terk edilen tarım, yabancı şirketlerin ve yerli işbirlikçilerin sömürüsüne engelsiz açılmış olacak. Kendi halkımıza 2B Yasaları çıkartarak, çok pahalı olduğu için tapu veremediğimiz 'orman dışı tarım alanları'nı, bundan böyle Arap şeyhlerine, emirlerine hem de 'imarlı'olarak sunacağız. Birde bunların üstüne sularımızı da armağan etmeye hazırlanıyoruz. Yapılan turizmi geliştirmek değil ülkeyi peşkeş çekmek. Konaklama turizm diye bir anlayışın yerine ülke topraklarının parsel parsel satma aymazlığı ve ihaneti."   

Yenicağ