HALUK ŞAHİN: 'GÖLÜ ÇALIYORLAR'

GÜNCEL

HALUK ŞAHİN: 'GÖLÜ ÇALIYORLAR'

Gazeteci Yazar Haluk Şahin, Sapanca Gölü’nü konu aldığı köşe yazısına “Gölü çalıyorlar” başlığını attı.

İşte Şahin'in Yurt Gazetesi'nde yayımlanan o yazısı:

Gölü, Sapanca Gölü'nü, çalıyorlar! Göl çalınır mı diyeceksiniz. Türkiye'de çalınır. Göl de çalınır, arsa da.

Yıllar önce arsa hırsızlığı olayına Arena'nın editörü olduğum dönemde tanık olmuştum. Almanya'da yaşayan bir yurttaşımız tatil için döndüğünde Kemerburgaz dolaylarındaki arsasını bulamamıştı. Yerinde yeller esiyordu. İnanmayıp elimizde kamera gittik. Gerçekten, arsa olması gereken yerde yoktu. Birileri o yamacı traşlayıp arsayı yok etmişti.

Gölün çalınmasına gelince… O biraz daha karmaşık bir süreç. Ama sonuç aynı: Sapanca gölü elden gidiyor.

Sinsi bir hastalık gibi kötü sona doğru ilerleyen bir süreci izliyoruz.

Evet, sadece izliyoruz.

***

Konunu iki yanı var: Doğal ve insani!

Doğal kısmı tüm insanlığı ilgilendiriyor. Küresel ısınmadan söz ediyorum. Artık böyle bir felaketin yaşandığına ve bunun nedeninin insan kaynaklı olduğuna şüphe yok. Buraları da kavuran kuraklık ısınmanın sonuçlarından biri. Türkiye 25 yıldır daha az yağmur alıyor ve 2014 belki de en kötü yıl olacak.

Küresel ısınmanın göle etkisi iki yönlü: Yağışlar azaldığından eskisinden daha az su geliyor;  havalar sıcak gittiğinden eskisinden daha çok su buharlaşıyor.

Dün baktım: Gölün suları fena halde alçalmış ve çekilmiş. Oysa aylardan Nisan. Suyun en yüksek olması gereken dönemdeyiz. Önümüzdeki Eylül ayında ne durumda olacağını düşünmek bile istemiyorum.

***

Son üç gündür zaman zaman şakır şakır yağmur yağıyordu.  Bu durumda kaldığımız evin yanından geçen derenin coşkun sellerle gürlüyor olması gerekirdi..  Ne gezer.  Cılız bir akıntıdan başka bir şey yoktu.

Orada yaşayanlara sordum:

"Derenin suyuna ne oldu?"

"Derenin suyu tepelerde tutuluyor, aşağıya gelmesine izin verilmiyor."

"Kim tutuyor onları orada?"

"Su fabrikaları…Konulan kotaların çok üzerinde su çeken su fabrikaları. Tüm yeraltı kaynaklarına el koydukları yetmiyormuş gibi yağmur sularını bile engelliyorlar…"

"Peki, valilik filan bu konuda bir şey yapmıyor mu?"

"Nasıl yapsın.  Karşılarına malum şahıslar çıkıyor!"

Malum şahıslar… Tüm tarlaları arsa, tüm ağaçları kereste, tüm kentsel değerleri rant vesilesi olarak görenler…  Onları tanıyorsunuz.

***

12 Nisan tarihinde Hürriyet'in Kocaeli ekinde çıkan bir yazıda Mustafa Bağdiken gölle ilgili olguları dile getirmiş.  "Böyle bir kuraklık yaşanacağı biliniyordu, bilimsel raporlar vardı" diyor devam ediyor. "…bilimin tahminleri ticari kazanıma yenildi; ne kadar su kaynağı varsa, şimdi mazi olan Özel İdare Müdürlükleri tarafından yok pahasına, biraz da hatır gönül ilişkisiyle şahıs ve firmalara devredildi. Kocaeli'de kaç firma var saymadım ama, sadece Sapanca'da 25 civarında büyük firma bulunuyor. Bunların anlaşmalarında saniyede ne kadar su alacakları ve ne ödedikleri belli. Bugün için belki komik sayılabilecek rakamlar karşılığı çekmesi gereken su ile çektikleri su miktarı arasındaki fark piyasaya sürdükleri miktar belirlenirse ortaya çıkar.  Çekilen bu sular aslında Sapanca Gölü'nü  beslemesi gereken kaynaklar…"

Yani, gölün hakkı olan su bu firmaların en azından bir kısmınca çalınıyor, şişeleniyor, TIR'larla piyasaya gönderiliyor.  Belli ki, çok karlı bir soygun bu.  Talep yüksek.

Bağdiken "firmalar neredeyse gökyüzündeki bulutlara hortum takıp suyu yere düşmeden kapacak hale geldi" diyor.

Bu arada Sapanca Gölü kuruyormuş, kimin umurunda! Nasıl olsa "dindar" bir hükümetimiz var!